38,0671$% 0.05
41,2679€% 0.14
49,2228£% -0.25
3.766,96%0,99
6.178,00%1,65
9.659,48%0,49
3184256฿%-1.51174
28 Mart 2025 Cuma
TURİZMİN GELECEĞİNİ ŞEKİLLENDİREN TEKNOLOJİ
Yapay zekâ chatbotlar, otellerde misafir deneyimini nasıl geliştiriyor?
2022 yılında ortaya çıkan yapay zeka teknolojileri tüm endüstrileri hızla etkisine aldı. E-ticaretten, hizmet sektörüne, kamu hizmetlerinden turizme tüm endüstriler hızla yapay zeka çözümlerini işlerine entegre etmeye başladı. Turizm sektörü de yapay zeka teknolojilerinin sunduğu yeniliklerle dönüşüm geçirmeye devam ediyor. İş dünyasının her alanında olduğu gibi, bu teknolojiyi doğru şekilde kullanan şirketler, daha yüksek verimlilik ve kârlılık elde ederek rakiplerinin önüne geçiyor.
Tüm sektörlerden farklı olarak günümüzde, otel grupları sadece daha fazla kazanç elde etmeyi değil, aynı zamanda misafir deneyimlerini daha özel hale getirmeyi amaçlıyor. Yapay zekâ çözümlerinin otelcilik sektöründeki en önemli katkılarından biri hiç şüphesiz misafir deneyimi alanında gerçekleşiyor.
Özel hizmet anlayışını bir üst seviyeye taşımak isteyen oteller, yapay zeka destekli chatbot çözümlerine yöneliyor. Yapay zeka destekli chatbotlar sayesinde konukların ihtiyaçlarına anında yanıt verilirken, onların beklentileri daha hızlı ve etkin şekilde karşılanabiliyor. Otelcilik sektöründe hiper kişiselleştirme hizmetleri ile misafir memnuniyetini artıran chatbotlar, turizmin geleceğini şekillendiriyor.
Turizm sektöründeki bu değişim ve dönüşüme dikkat çeken Palamar Teknoloji Kurucu CEO’su Onur Candan, hiper kişiselleştirmenin tüm sektörlerde olduğu gibi turizmde de yeni bir çağ başlattığını vurgulayarak şunları söyledi:
“Otelcilik sektöründe yapay zekâ destekli chatbot çözümleri, özellikle rezervasyon süreçlerini hızlandırmak ve müşteri taleplerine anında yanıt vermek amacıyla tercih ediliyor. Otel web siteleri ve mobil uygulamalarda kullanılan chatbotlar sayesinde konuklar, rezervasyon işlemlerini hızlıca gerçekleştirip, oda seçenekleri, tesis özellikleri ve fiyatlandırma gibi konularda anlık bilgi alabiliyor. Böylece kullanıcı deneyimi önemli ölçüde gelişiyor ve müşteri memnuniyeti artıyor.”
Chatbotların Otelcilik Sektöründe Çok Yönlü Kullanımı
“İlk aşamada chatbotlar, otellerin sıkça karşılaştığı rutin soruları yanıtlayarak resepsiyon çalışanlarının yükünü hafifletiyor. Bu durum, kurumun misafirlerle yüz yüze iletişim kalitesini artırmasına imkân sağlıyor. Chatbotların ekisinin hissedildiği daha spesifik kullanım alanları arasında ise oda servisi talepleri, restoran, spa ve özel etkinlik rezervasyonları bulunuyor. Chatbotlar, bu hizmetlerle ilgili talepleri anında alıp işleyerek personelin üzerindeki yükü azaltırken misafirlerin bekleme sürelerini de önemli ölçüde düşürüyor.”
Misafir Deneyiminde Chatbotların Etkisi
“Günümüzün otel misafirleri, hızlı ve kişiselleştirilmiş hizmetlere büyük önem veriyor. Yapay zekâ destekli chatbotlar, bu taleplere etkin ve hızlı çözümler sunarak beklentileri karşılıyor. Misafirler, chatbotlar aracılığıyla istedikleri anda taleplerini iletip saniyeler içinde cevap alabiliyor. Bu da müşteri memnuniyetini önemli ölçüde artırarak otellere sadık müşteri kitlesi oluşturma fırsatı sunuyor.”
Chatbotların Gelecekteki Rolü
“Chatbot teknolojilerinin ilerleyen yıllarda daha da gelişmesi ve dil anlama yeteneklerinin artması bekleniyor. Bu gelişmeler, chatbotların otellerin müşteri ilişkileri yönetiminde temel bir araç haline gelmesini sağlayacak. Ayrıca chatbotların rezervasyon süreçlerini tam anlamıyla otomatik hale getirmesiyle, oteller operasyonlarını daha verimli ve müşteri odaklı hale getirebilecek.”
Yapay zekâ destekli chatbot çözümleri, turizm sektöründe rezervasyon süreçlerini kolaylaştırması sayesinde, müşteri memnuniyetini artırmasının yanı sıra genel misafir deneyimini zenginleştirerek rekabet koşullarını yeniden şekillendiriyor.
OTONOMİ ANTALYA’DA İLK ETAP İŞ YERİ TESLİMLERİ NİSAN SONUNDA BAŞLIYOR
Antalya’nın kümelenme modeliyle hayata geçen ilk otomobil alışveriş ve yaşam merkezi Otonomi’de ilk etapta sona gelindi; Nisan ayı sonunda iş yeri sahiplerine teslimler başlayacak…
Türkiye’nin en büyük otomobil AVM’si olarak Ankara’da inşa edilen ve 10 yıldır başarılı bir model olarak farklı illerde de hayata geçmeye başlayan Otonomi, şimdi Antalya’ya değer katacak. Hızla yapımı devam eden ve ilk etabın Nisan ayı sonunda iş yeri sahiplerine teslim edilmeye başlanacağı Otonomi Antalya, Antalya’nın ilk ve tek otomobil ticaret ve yaşam merkezi olacak.
Marka ve model olarak örnek alınan ve kurumsal yapısı ile sektöre ivme kazandıran Otonomi’nin Antalya’ya yeni bir çehre kazandıracağını bildiren Otonomi Antalya Genel Müdürü Seyit Coşkun ilk etabın yapımında sona gelindiğini ve Nisan ayı sonunda iş yeri sahiplerine teslimlerin başlayacağını ifade etti.
Oto galerileri tek çatı altında buluşturacak ve kente her anlamda katkı sağlayacak sitenin faaliyete geçtiğinde, Antalya için önemli bir dönüşüme kapı aralayacağını belirten Coşkun şu bilgileri verdi:
“Türkiye’de en önemli sektörlerden biri olan otomotiv sektöründe motorlu araç satıcıları da alıcıları da daha modern koşullarda ve kurumsal bir yapı ile ihtiyaçlarını çözmek istiyor. Çağın gereklerine uyan hem fiziki koşulları hem de hizmet kalitesi ve güven ortamı inşa etmesi ile kümelenme modelleri ihtiyaç haline geldi. Antalya, hızla büyüme grafiği gösteren bir ilimiz; aynı zamanda Türkiye’nin dünyaya açılan kapısı. Yaz aylarında yerli ve yabancı turistlerle birlikte nüfusu 15 milyonu buluyor. Bu anlamda projemiz kente önemli bir değer de sağlayacak. Yani hem sektörel anlamda önemli bir gelişim, hem de kentin daha düzenli hale gelebilmesi ve işleyişin kusursuz yürümesi anlamında önemli bir adım olacak. Konut altlarında ruhsatsız olan işletmeler modern dizayn edilmiş ve ticaretin her aşaması düşünülmüş bir tesiste toplu şekilde ticaret hayatlarına devam edecekler. Şu an Antalya şehir içi trafiğinde ve konut altlarında sergilenmekte olan 20 bin aracın verdiği sıkıntı ortadan kalkacak; böylece şehir içi trafiği ve konut altları, caddeler rahat bir nefes alacak. ”
İnşaat çalışmalarının hızla ilerlediğini ve Nisan ayı sonunda iş yeri sahiplerine ilk etapta teslimlerin başlayacağını ifade eden Coşkun, “Projemizde inşaat çalışmaları çok hızlı ilerliyor. İlk etap Nisan ayı sonunda teslim edilmeye başlanacak. Burada yer alan galeri, showroom, ekspertiz merkezleri ve diğer hizmet birimleri iş yerlerini teslim almaya başladığında iç dizaynlarını, kendi kullanımları doğrultusunda istedikleri gibi şekillendirecekler. İlk etabımız tamamlanır tamamlanmaz ikinci etap çalışmaları aynı hızla devam edecek ve git gide büyüyen bir yapıyla Antalya’nın çehresini de değiştirecek. Motorlu araç satıcıları Avrupa standartlarında bir merkeze kavuşurken vatandaş otomobil ile ilgili tüm ihtiyaçlarını tek merkezde güven içinde karşılayabilecek. Bununla birlikte küçük bir şehir inşa edilecek ve sosyal hayatın merkezi haline de gelecek; hedefimiz Antalya ile birlikte çevre iller için de önemli bir merkez haline gelebilmek” diye konuştu.
Antalya Aksu’da, fuar alanının tam karşısında konumlanan Otonomi Antalya’nın, merkezi lokasyonu ve kolay ulaşımı ile de önemli bir çekim merkezi haline geleceğini vurgulayan Coşkun, havaalanına 5 dakika mesafede olması, D 400 Karayolu Serik Caddesi Mersin gidiş istikametinde yola cepheli olarak konumlanması yanında önünden tramvay otobüs gibi toplu taşım araçlarının geçiyor olması ile rahat bir ulaşım imkanı sunduğunu ifade etti.
Bayram Sofralarınızda Sağlığı Unutmayın!
BAYRAM İÇİN 5 SAĞLIKLI BESLENME ÖNERİSİ
Ramazan Bayramı’nda beslenme alışkanlıklarını doğru yönetmek, sağlığı korumak adına büyük önem taşıyor. Dengeli ve ölçülü beslenmek, sindirim sorunlarının önüne geçerken, bayramın tadını sağlıkla çıkarabilmeyi sağlıyor.
Sevgi ve mutluluğun simgesi bayramlar, ailelerin bir araya geldiği, geniş sofraların kurulduğu, ev ziyaretlerinin yapıldığı çok özel günlerdir. Bereketli bayram sofraları özenle kurulurken, “Bayramda diyet olmaz!” sözü de bu dönemlerde sıkça tekrar edilir. Ancak bu durum sağlığı tamamen bir kenara bırakmak anlamına da gelmiyor.
İkramlara Dikkat!
Acıbadem LifeClub Sağlıklı Yaşam Hizmetleri’nden Uzm. Dyt. Belinda İrem Ardal, bayramda dengeli ve sağlıklı beslenmek ile ilgili şu noktalara dikkat çekti: “Ramazan ayı boyunca oruç tutan bireyler bayramın gelişini sabırsızlıkla beklerken, dengeli ve sağlıklı beslenme bayramda da büyük önem taşımaktadır. Ramazan ayında gün içerisinde tüketilen öğün sayısının azalması ile beslenme düzeninde değişiklikler olmaktadır. Bayram ile birlikte öğün sayısının artması ve daha fazla yemek yeme istediğinden ötürü bazı sindirim sistemi rahatsızlıkları ile karşılaşabilir. Bayramda beslenme düzeninin sağlanması, hem vücudu dinlendirecek hem de bayramın tadını çıkarırken sağlığın korunmasına yardımcı olacaktır.
Geleneklerimiz gereği bayramda ikram edilen şeker, çikolata ve börek, baklava gibi hamur işleri kan şekerini hızla yükselten, enerji içeriği yüksek gıdalardır. Bu gıdaları bayramda birdenbire sık tüketmek sindirim sistemi problemlerine ve kan şekerinin hızlı yükselmesine neden olarak çeşitli rahatsızlıklara yol açabilir. Bu nedenle bayram ziyaretlerinde sunulan ikramlara dikkat edilmeli, fiziksel ihtiyaçlar önceliklendirilmeli, aşırıya kaçılmamalı, yeterli ve dengeli beslenme ilkeleri unutulmamalıdır.”
Bayramda Beslenme Önerileri
Uzm. Dyt. Belinda İrem Ardal, bayram günlerinde uygulanabilecek 5 sağlıklı beslenme önerisini şöyle sıraladı:
1. Yavaş ve Dikkatli Tüketim
Ramazan boyunca oruç tutan bireyler, öğünlerde aşırı yeme eğiliminde olabilir, tüketilecek yiyeceklerin miktarını aniden artırmayınız. Oruç tutulan günlerin ardından bayramda yemeklere aşırı yüklenmek, mide rahatsızlıklarına neden olabilir. Bu nedenle, yavaş yemek, porsiyonları küçültmek ve yemek arasında ara vermek önemlidir.
Öneri: Bayramda yemeklerinizi yavaşça yiyin ve her lokmayı iyice çiğneyin.
2. Dengeli ve Zengin İçerik
Bayram sabahı hafif bir kahvaltı ile güne başlanmalıdır. Kahvaltıda kızartma, kavurma yöntemleriyle pişirilmiş besinler yenmemelidir. Bayram ziyaretlerinde geleneksel olarak tatlı ikramı olacağından kahvaltıda şeker, bal vb. tatlı besinlerin bulundurulmaması yararlı olacaktır. Domates, salatalık, maydanoz, taze biber vb. mevsiminde çiğ sebzeler bolca tüketilmelidir. Bayram sofralarında genellikle etli yemekler, tatlılar ve hamur işlerinin ağırlıklı olduğu görülebilir. Ancak, sağlıklı bir bayram yemeği, dengeli bir şekilde çeşitli besin gruplarını içermelidir. Etli yemekler, sebzeler, tam tahıllı ürünler ve sağlıklı yağlar, beslenmenin temelini oluşturmalıdır.
Öneri: Etli yemeklerin yanı sıra bol miktarda sebze tüketmeye özen gösterin. Ayrıca, tatlıları ölçülü bir şekilde tüketmek, kan şekeri dengesini sağlamaya yardımcı olacaktır.
3. Su Tüketimine Dikkat
Ramazan ayı boyunca sıvı tüketimin azalmasından dolayı vücutta oluşan sıvı kaybının yerine konması gerekmektedir. Bayramda, özellikle tatlılar ve yağlı yemekler nedeniyle susuzluk hissi artabilir. Ramazan boyunca vücut su dengesini kaybetmiş olabilir, bu yüzden bayramda yeterli miktarda su içmeye dikkat edilmelidir.
Öneri: Bayramda yemeklerden önce ve sonra su içmeyi unutmayın.
4. Tatlıların Tüketimi
Bayramda tatlılar önemli bir yer tutar, ancak fazla tatlı yemek mideyi zorlayabilir. Şerbetli tatlılar, yüksek şeker içeriği nedeniyle kan şekerinin hızla yükselmesine yol açabilir. Ayrıca, tatlılar fazla tüketildiğinde sindirim sorunlarına yol açabilir.
Öneri: Tatlılar, bayramda ölçülü bir şekilde tüketilmelidir, çevrenin ısrarcı tutumlarından ve aşırı yeme eğiliminden mümkün olduğunca uzak kalınmalıdır. Özellikle şerbetli tatlılar yerine daha hafif olan sütlü tatlılar ve küçük porsiyonlar tercih edilebilir.
5. Sindirim Sistemini Rahatlatmak
Bayramda fazla yemek yemek sindirim sistemini zorlayabilir. Sindirimi kolaylaştırmak için bazı besinlere yönelebiliriz. Özellikle zeytinyağlı sebze yemekleri, meyve, sindirimi kolaylaştırır ve mideyi rahatlatır. Lif (posa) içeriği yüksek bu besinler aynı zamanda kan şekerinin de hızla yükselmesini engellerler.
Öneri: Bayramda lifli gıdaların tüketimi, bağırsak sağlığına da katkıda bulunur.
Diğer Önemli Uyarılar
Acıbadem LifeClub diyetisyenlerinden Uzm. Dyt. Belinda İrem Ardal, yaptığı önemli uyarılarla sözlerini şöyle noktaladı: “Diyabet, kalp-damar hastalıkları, yüksek tansiyon gibi kronik hastalığı olanlar uyguladıkları beslenme davranışlarına bayram süresince de uymaya özen göstermelidirler.
Tüm bireyler ve özellikle de yaşlı ve tansiyon hastaları gün boyu çay, kahve gibi kafein içeriği yüksek içecekleri fazla miktarda tüketmemelidirler.
Ramazan boyunca gece kalkıp sahur yemeği yemek, ramazandan sonra gece yeme alışkanlığı seklinde sürdürülmemelidir.”
Genel Başkan Yardımcısı Mahir Sayın: “Ramazan Bayramı, Toplumsal Dayanışmamızı Güçlendiren Manevi Bir Kaynaktır”
Gelecek Partisi Genel Başkan Yardımcısı Mahir Sayın, Ramazan Bayramı dolayısıyla yayımladığı mesajda, bayramların toplumsal bağları pekiştiren, kırgınlıkları unutturan ve umutları yeniden yeşerten özel günler olduğuna dikkat çekti. Sayın, millet olarak birlik ve beraberliğe her zamankinden daha fazla ihtiyaç duyduğumuz bir dönemden geçtiğimizi vurguladı.
“BAYRAMLAR, MİLLETİMİZİN VİCDANIYLA BULUŞMA ZAMANIDIR”
Genel Başkan Yardımcısı Mahir Sayın, “Bayramlar; sadece gelenek değil, bir arada yaşamanın, birbirimizi anlamanın, sevinçte ve kederde omuz omuza olmanın sembolüdür. Ramazan Bayramı’nın ruhu; şefkat, merhamet ve kardeşliktir. Bu değerlere yeniden sarıldığımızda, ülke olarak yaşadığımız birçok sorunun üstesinden geliriz” şeklinde konuştu.
“EKONOMİK DARBOĞAZIN GÖLGESİNDE BİR BAYRAM”
Sayın, özellikle son yıllarda derinleşen ekonomik sorunların bayram sevincini gölgelediğini ifade ederek, “Birçok aile bayrama buruk giriyor. Ama bizler, dayanışma ruhunu büyütürsek bu zorlukların da üstesinden geliriz. Bayramlar, umudun yeniden doğduğu zamanlardır” dedi.
“BAYRAM, YALNIZCA TAKVİMDEKİ BİR GÜN DEĞİLDİR”
Mahir Sayın, açıklamasını şu ifadelerle tamamladı:
“Ramazan Bayramı’nın, milletimizin tüm fertlerine sağlık, huzur, umut ve bereket getirmesini temenni ediyorum. Bu bayram; çocukların gülümsemesiyle, yaşlıların duasıyla, sofraların bereketiyle anlam bulsun. Hep birlikte nice bayramlara ulaşmak dileğiyle, bayramınız mübarek olsun.”
Genç Model Can Ün, Marvel Evreninde Kendi Karakterini Oynamayı Hedefliyor.
Modellik dünyasında kendine sağlam bir yer edinen ve oyunculuk alanında da adım adım ilerleyen genç yetenek Can Ün, 2019 yılından bu yana sektörün önemli isimlerinden biri olmayı başardı. Modellik kariyerine Türkiye’nin en prestijli ajanslarından biriyle başlayan Can Ün, Tatana, Şinasi Günaydın, Victor Baron ve Altın Yıldız gibi markaların defilelerinde yer alarak büyük bir deneyim kazandı.
Basın danışmanlığını Alper Ergez’in üstlendiği Ün, 2020 yılında Afili Aşk dizisinde ana castta yer alarak oyunculuk kariyerine de hızlı bir giriş yaptı. Şu anda İstanbul Devlet Sanat Yönetmeni Şakir Gürzimar ile sahne sanatları ve oyunculuk üzerine eğitimlerini sürdüren Ün, kendini bu alanda daha da geliştirmeye kararlı.
Eğitim hayatında disiplinli ve çok yönlü bir yaklaşım benimseyen Can Ün, Nişantaşı Üniversitesi, Atatürk Üniversitesi ve şu anda eğitimine devam ettiği Doğu Akdeniz Üniversitesi ile kariyerine sağlam bir temel atıyor. Zerafet, diksiyon, şan, Latin dansları, Türk halk dansları ve binicilik gibi pek çok alanda aldığı özel eğitimler, onun sanatçı kimliğini güçlendiriyor ve evrensel bir bakış açısı kazanmasını sağlıyor.
Geçtiğimiz yıl dünyanın en iyi ikinci modeli seçilen Can Ün, katıldığı birçok modellik yarışmasında Türkiye’nin en iyi modellerinden biri olarak öne çıktı. Genç model, sektördeki başarısını sürekli geliştirdiği yeteneklerine ve kendisine olan inancına borçlu.
Ün, son olarak şunları belirtti: “Hayatım boyunca hedeflerimi, inancımı ve hırsımı kaybetmedim. Bu inanç ve azim, yaşadığım her deneyimden besleniyor ve beni sürekli daha iyisini başarmaya teşvik ediyor. Gelecekte, Marvel evreninde kendime ait bir karakterle yer almak gibi büyük hayallerim var ve bu yolda emin adımlarla ilerliyorum.”