Bu Ücretler Eğitim Değil, İhanettir!

Bu Ücretler Eğitim Değil, İhanettir!Eğitimde Vicdanın Sesi

Bu ne rezalet?
Bu ne akıl almaz adaletsizlik?
Bu ne ahlaksız ticaretin kamuflajı?

2025 yılına geldik. Ülkemizde yüz binlerce çocuk, kitap bulamazken; bir kısım okul “eğitim” adı altında milyonluk fatura kesiyor.

Bakınız:
Robert Kolej 2 milyon 360 bin TL.
Koç Lisesi 2 milyon 279 bin TL.
Alman Lisesi, Fransız Lisesi, Amerikan Lisesi, Hisar Okulları…
Hepsi dudak uçuklatan rakamlarla öğrenciyi değil, velinin banka ekstresini seçiyor.

Peki soruyorum:
Bu okullarda ruh mu üfleniyor?
Kuş mu konduruyorsunuz çocukların omzuna?
Yoksa cennetten diploma mı veriyorsunuz?

Hayır!
Sadece sistemli bir ayrıcalık üretiyor, zenginle fakiri ayıran eğitim kastı yaratıyorsunuz!

Devlet Seyrediyor, Bakanlık Sınıfta Kalıyor

Sayın Milli Eğitim Bakanı;
Bu ülkede eğitim özel olamaz.
Olamaz çünkü eğitim bir hak, ticari ürün değil.

Özel okulların bu astronomik ücretleri karşısında devlet ne yapıyor?

Susuyor.
Koltuğunda oturuyor.
Bazı açıklamalarla durumu geçiştiriyor.

Ama gerçek şu:
Milli Eğitim Bakanlığı bu tabloda sınıfta kalmıştır.

Devlet Okulları Umudumuzdu, O da Erozyona Uğruyor

Devlet okullarındaki öğretmenler…
Bu ülkenin en fedakâr insanları…
Ama artık onlar da yalnız.

Çocuklar, öğretmenlerinin kıymetini bilmiyor.
Veliler, “özel okula gidemedi, bari okusun işte” bakışıyla geliyor.
Okullar fiziki olarak yetersiz, sosyal imkânlar kısıtlı.

Bu nasıl bir çelişki?
Bir yanda 2 milyonluk kolejler, diğer yanda fotokopi kâğıdı bulamayan okullar…

Eğitimde Sınıf Değil, İrade Lazım!

Eğitimi, gelir düzeyine göre kategorilere ayırmak, geleceği torpilli olanlarla olmayanlar arasında bölmektir.

Biz böyle bir ülke miyiz?
Anayasasında “her birey eşit eğitim hakkına sahiptir” yazan bir devletin, bu hale düşmesi utanç vericidir.

Bu ücretler, eğitim değil ihanettir.
Çünkü bu rakamlar, çocuğun zekâsını değil, ailesinin cüzdanını ölçüyor.

Özel Okul Öğretmenleri de Bu Sömürünün Farkında

Bir gerçek daha var:
Bu özel okullarda çalışan binlerce öğretmen var.
Ve çoğu, asgari ücret seviyesinde, taşeron gibi çalıştırılıyor.
Sigortaları eksik, güvenceleri yok.
Ve yine onlar da biliyor ki; bu okullar eğitim için değil, ticaret için kurulmuş.

Artık Yeter! Çocuklarımızı Paranın Esiri Yapmayın!

Eğitimde fırsat eşitliği bir hayaldir artık!
Bu adaletsizlik sürdürülemez.

Sayın Bakan, bu yazıyı okuduysanız:

Devlet okullarını yeniden ayağa kaldırın.
Özel okullara taban–tavan fiyat uygulaması getirin.
Kolej adı altında ticaret yapan yapılar denetlensin.
Eğitim kadrolarına hak ettiği itibar ve ekonomik güven verilsin.

Son sözümüz şudur:
Çocuklarımız ne bir fiyat etiketidir,
ne de parası olanın geleceğe açılan anahtarıdır.

Eğitim ticaret değil, bir milletin istikbalidir.
Ve bu istikbali kimsenin vicdansızca satmasına izin vermeyeceğiz.