Ekonomik Adalet ve Geçim Mücadelesi: Halkın Çığlığı

7

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Ekonomik Adalet ve Geçim Mücadelesi: Halkın ÇığlığıBugün, ülkemizin içinde bulunduğu ekonomik koşullar hepimizi derinden etkiliyor. Vatandaş olarak sorumluluğumuz, memleketimizin iyiliği için sesimizi duyurmak ve hakkaniyetin sağlanması adına yetkililere çağrıda bulunmaktır.

Zira ekonomik sıkıntılar yalnızca bireylerin değil, toplumun tamamının refahını tehdit eden bir gerçektir.Son dönemde yaşanan zam furyası, özellikle dar ve orta gelirli vatandaşları zorlu bir yaşam mücadelesine itmiştir. Asgari ücret artışı bir nebze umut verse de, bu artışın hemen ardından temel gıda, enerji, ulaşım ve diğer yaşamsal ihtiyaçlara yapılan fahiş zamlar, gelir-gider dengesini altüst etmiştir. Vatandaşın alım gücü erimekte, bir ailenin en temel ihtiyaçlarını karşılaması bile her geçen gün daha güç hale gelmektedir.

Devlet ve Toplum: Birlikte Hareket EtmeliyizDevlet, vatandaşına rehber ve koruyucu olmalıdır. Ancak burada bir çelişki gözleniyor: Fahiş zam uygulayanları ihbar edin çağrısı yapılırken, aynı zamanda kamu hizmetlerine, vergi oranlarına ve harçlara yapılan artışlar vatandaşın cebini zorlayan en büyük kalemler arasında yer alıyor. Bu durum, halkın devlete olan güvenini sarsmaktadır.

Eğer zamlarla mücadele edilecekse, bu sadece özel sektörle sınırlı kalmamalı, devlet de kendi yaptığı artışları gözden geçirmelidir.Ekonomik Adalet Nasıl Sağlanır?

1. Enflasyonla Etkin Mücadele: Enflasyon yalnızca ekonomik bir gösterge değildir; aynı zamanda sosyal adaletin sağlanmasında kritik bir etkendir. Enflasyonu düşürmek için üretimi artırmaya ve maliyetleri düşürmeye yönelik politikalar hızla devreye sokulmalıdır.

2. Asgari Ücretin Koruyuculuğu: Asgari ücret, sadece bir maaş değildir; aynı zamanda insan onuruna yakışır bir yaşam standardını temin etmenin en temel aracıdır. Bu ücretin artışı kadar, enflasyon karşısındaki alım gücü de korunmalıdır.

3. Vergi Adaleti: Vergi yükü, gelir düzeyine göre adil bir şekilde dağıtılmalıdır. Özellikle dolaylı vergiler (KDV, ÖTV gibi) en çok dar gelirli vatandaşları etkilemektedir. Vergi reformlarıyla bu yük hafifletilmelidir.

4. Şeffaflık ve Hesap Verilebilirlik: Ekonomik yönetimde şeffaflık, halkın devlete olan güvenini artırır. Bütçe harcamaları, kamu projeleri ve gelir politikaları açık bir şekilde paylaşılmalı, gereksiz harcamalardan kaçınılmalıdır.Birlikte Daha GüçlüyüzBu memleket hepimizin.

Ancak ekonomik sıkıntılar yalnızca bireysel gayretlerle aşılmaz; toplumsal dayanışma ve güçlü bir devlet-vatandaş işbirliği şarttır. Biz vatandaşlar, memleketimizi seviyor ve daha iyi bir gelecek için çalışıyoruz.

Devletimizden de beklentimiz, bu çabalarımızı destekleyecek politikalar geliştirmesi, bizi geçim derdiyle değil, daha üretken bir Türkiye hayaliyle buluşturmasıdır.Unutmayalım, bir toplumun refahı, sadece ekonomik göstergelerle değil, insanlarının huzur ve mutluluğu ile ölçülür. Bu yolda atılacak her doğru adım, hepimizin geleceğini daha aydınlık kılacaktır.

Söz bizden, icraat devletten…