Serkan TORUN
  1. Haberler
  2. Yazarlar
  3. Zor Günler, Zor Kararlar ve Gerçek Çözümler Üzerine

Zor Günler, Zor Kararlar ve Gerçek Çözümler Üzerine

featured
service

Haberi senin için okuyabiliriz


Zor Günler, Zor Kararlar ve Gerçek Çözümler Üzerine

Son günlerde BBP Genel Başkanı Mustafa Destici’nin bankalara yaptığı çağrı gündemi meşgul ediyor. Destici, sosyal medyada, kart limitini düşüren vatandaşların kredi kartlarının iptal edilmesini talep etti. 

Bu çağrının amacını anlamaya çalışırken, vatandaşların içinde bulunduğu ekonomik sıkıntılar ve yöneticilerin tutumu daha önemli bir soruyu gündeme getiriyor: Kendi sıkıntılarını çözmek yerine vatandaşın yükünü artırmak mı, yoksa gerçek çözümler bulmak mı?

Öncelikle, şunu belirtmek gerekiyor: Bir vatandaşın kredi kartını iptal etmek, o kişinin ekonomik özgürlüğünü elinden almak demektir. İnsanlar zaten geçim derdinde, işsizlikle boğuşuyor, alım gücü düşmüş durumda. Bu tür yaklaşımlar neyi çözebilir? İnsanların borçlarını nasıl ödeyeceğini mi?

Eğer bu konuda ciddi adımlar atılmak isteniyorsa, önce halkın içinde bulunduğu zor koşulları anlamak gerekir. Ancak ne yazık ki, bu gibi çağrıları yapanların kendi aile fertlerini kolaylıkla önemli makamlara getirdiğini görüyoruz. 

Vatandaş işsizlikle mücadele ederken, bu tür avantajlar halkın gözünde büyük bir soru işareti oluşturuyor. Halktan bu kadar uzaklaşmış bir yaklaşımın, onların dertlerine çözüm sunması mümkün mü?

Gerçek Çözüm: Tasarruf ve Şeffaflık

Ülkenin içinde bulunduğu ekonomik zorluklardan kurtulmak için asıl çözüm, halkın sırtına daha fazla yük bindirmek değil, tasarruf etmektir. Mesela, neden milletvekilleri maaşlarından savunma sanayi için kesinti yapılmasın? 600 milletvekilinden her ay 5 bin TL kesilse, bu bile ülke savunmasına büyük katkı sağlar. Bu tür adımlar atmak, halkın yöneticilere olan güvenini artırır.

Ayrıca, partilerin genel başkanlarının ve yakın çevrelerinin mal varlıkları üzerinde de daha fazla şeffaflık sağlanmalıdır. Halk, bu şeffaflığı görmeden yöneticilerin kendilerine yönelik bu tür çağrılarını samimi bulmayacaktır. “Önce kendi kapımızın önünü süpürelim” anlayışı, halkın gözünde yeniden güven kazanmanın tek yoludur.

Son olarak, bir vatandaş olarak ifade etmek isterim ki, kredi kartı limitimin düşürülmesi ya da kartımın iptal edilmesi gibi bir durumu kabul etmem mümkün değil. Limitim 99.999 TL ve bu kart, ekonomik bağımsızlığımın bir parçası. Hiçbir banka ya da siyasi, benim gibi milyonlarca vatandaşın ekonomik özgürlüğünü bu şekilde kısıtlayamaz.

Zor Günler, Zor Kararlar ve Gerçek Çözümler Üzerine
Yorum Yap
Uygulamayı Yükle

Uygulamamızı yükleyerek içeriklerimize daha hızlı ve kolay erişim sağlayabilirsiniz.

Giriş Yap

BasınPress ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!

Bizi Takip Edin